EĞİL'in TARİHİ
Eğil ilçesi, tarih öncesi dönemlerden başlayıp, pek çok medeniyetlere beşiklik etmiştir. Orta Paleolitik Çağda (MÖ 20.000-15.000) açık hava yerleşmelerinin olduğu, 1946 yılında bu bölgede yapılan basit kazılardan anlaşılmaktadır. Sonraki dönemlerde insanların daha çok mağaralarda kaldıkları toplayıcılık ve avcılığın geçimi sağlamada yegane yol olduğu bilinmektedir. Eğil’deki birçok mağaranın “Ortataş” çağından kalmış olduğu anlaşılmaktadır.Şevket BEYSANOĞLU eserinde; Eğil’i de içine alan kuzey bölgesinin adının Sophane olduğunu ifade etmektedir.Eğil; çeşitli medeniyet ve dönemlerde değişik adlarla anılmıştır.
Urartular; Supani, veya Supa, Romalılar döneminde; Arkochthiokerta, Artagigarta, Bizanslılar Döneminde; Banaz, Basilon, Phrourion daha sonra da İngila adını vermişler.Eğil Bölgesi İngilen/İngiline, Encil, Geil, Ekle, Agel adları şeklinde geçer.Eğil’in adı Evliya Çelebi Seyahatnamesinde “Gel” biçiminde geçmektedir. Bölgede yaşayan insanların bir bölümü, bugün hala “Gel” biçiminde, diğer bir bölümü de “Ekle” biçiminde kullanmaktadır. Şeref Han’ın Şerefname adlı eserinde, Eğil’le ilgili şöyle bir bilgi mevcuttur.“Bu Eğil, eğik bir kemer üzerinde kurulmuş, sağlam bir kaledir ve o kadar yüksektir ki; ona bakan herkese korku ve vehim hakim olur. Halkın ağzında ve dilinde dolaşan söylentiye göre, “Allah’ın velilerinden biri oradan geçerken o kemere işaret edip Türkçe olarak ‘Eğil’ demiş bunun üzerine kemer Allah’ın izniyle eğilmiş ve eğik bir durum olmuştur.” Bugünkü “Eğil” ismi bu olaydan sonra “Eğil” olarak değişmiş olabilir.
Eğil, MÖ 3500-1260 yılları arasında Subarular, Huriler, Mitanniler’in egemenliğinde kalmıştır. Asur Krallarından I. Adad- Nirari (MÖ 1310-1281)’nin Mitanni ülkesine saldırarak, Mitanni Kralı I. Sattura ile oğlu Vasatta’yı yendiğini Asur tabletlerinde belirtilmiştir. (Beysanoğlu) Asurlular, 1260-606 yılları arasında bu bölgede uzun süre egemenliklerini sürdürmüşlerdir. Eğil Kalesi bu dönemlerde yapılmış olabilir.
Eğil’in yakın tarihini el aldığımızda ise 1936 Diyarbakır’ın merkez nahiyelerinden biri olmuştur. 4 Ocak 1936 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan, 3197 sayılı kanunla Diyarbakır iline bağlı bir ilçe haline getirilmiştir. Ancak, 1939 yılında ilçe teşkilatı Eğil’den şimdiki Diyarbakır’ın Dicle ilçesine nakl edilmiştir. O zamana kadar Eğil’e bağlı bir köy olan Dicle ilçe yapılmıştır.İlçe olan Eğil’de bucak yapılmıştır.Ve Dicle’ye bağlanmıştır.Dicle’nin adı Eğil ilçesi olmuştur.Eğil’in adı da Dicle Bucağı olmuştur. 11 yıl süren bu uygulamadan sonra, 18 Aralık 1951 günlü Resmi Gazete’de yayınlanan 5851 sayılı kanunla, Diyarbakır iline bağlı Eğil ilçesinin adı “Dicle” ve bu ilçeye bağlı Dicle bucağının adı da “Eğil” olarak değiştirilmek suretiyle bu karışık durum düzeltilmiştir. 1957’de Eğil bucağı, Dicle’den ayrılarak Diyarbakır merkez ilçesine bağlanmıştır. 4 Temmuz 1987 tarih ve 3392 sayılı kanun ile de Eğil, Diyarbakır’a bağlı bir ilçe olmuştur.
Coğrafi Yapı
Güneydoğu Anadolu bölgesinde, Diyarbakır iline bağlı ve 52 km uzaklıkta; güneyinde il merkezi, kuzeyinde Dicle, doğusunda Kocaköy, batısında Ergani ilçeleri bulunan kayalık ve kısmen düzlük arazide, 450 Km2 bir alana yerleşmiştir. Maden ve Dipni çayları derin vadilerle ilçemize gelip birleşerek Dicle Nehrini meydana getirmektedirler. İlçe merkezinin denizden yüksekliği 825 metredir. Güneydoğu Anadolu iklimini andırmakla beraber çok az farklılıklarla, Doğu Anadolu iklimini de hatırlatmaktadır. 1987 yılında kurulan ilçe, 1988 yılında teşkilat olarak faaliyete geçmiştir. 24 köy ve 26 mezradan oluşmaktadır.
Kaynak: http://egil.gov.tr/index.php/eil-lcesi/cografi